Pazartesi günü Downton Abbey adlı 2010 yapımı İngiliz dizisini izlemeye başladım. Daha önce bu yılki Primetime Emmy ödüllerinde birçok ödül aldığını duymuştum ve "Acaba nasılmış" deyip, bu aralarki dizi izleme merakımın etkisiyle de izlemeye başladım.
İlk bölüm aldıkça ağır ilerledi, biraz sıkıcı hatta daha doğru olacak, "dull" geldi. Ama işler 2.bölümden sonra değişti, diziye hem adapte oldum hem de akışı hız kazanmasa da dizinin içine merak girdi ve dizi akıp gitmeye başladı. Gerçekten!
Ve bir de baktım dizi bitivermiş! Neyse ki, 2. sezon İngiltere'de başlamış bile, böylece hasret pek uzun sürmeyecek. Tabii dizinin bir "mini-series" olması ve ilk sezonun 7 bölüm olmasından yola çıkarsak, 3. sezona kadar oldukça bekleyeceğiz...
Diziyle ilgili ilginç bir nokta ise; Guinness Rekorlar Kitabı'na "eleştirmenler tarafından en çok beğenilen televizyon programı" olarak girmiş. Bu da iyice merak ettirecektir sizi diye düşünüyorum :)
Emmy'lerde de kırıp geçirmiş bu arada:
Konuyu da, Birinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde İngilitere'de soylu bir ailenin evi üzerinden aristokrat ailenin ve hizmetçilerinin hayatı şeklinde özetleyebiliriz. Dönem dizi sevenleri oldukça tatmin edecektir :)
Bir de dip not: Diziye ilerleyen bölümlerde bir de Türk karakter giriyor: Osmanlı diplomatı Kemal Pamuk. Bu da merak katsayısını artırır diye düşünüyorum :)
Bu arada senarist bu Türk diplomat hikayesinin gerçek olduğunu söylemiş. Fakat senaristin o dönemde (1910'lar) Türklerde soyad diye bir olay olmadığını bilip de, hemen bildiği Türk olan Orhan Pamuk'un soyadını yerleştirivermeseymiş keşke :)
İyi seyirler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder