30 Eylül 2011 Cuma

Yeni sezonda ne izlesek?

Bir sürü bir sürü dizi başladı. Ben uzun zamandır dizi izleyemiyordum, artık sıkıldığımdan mıdır nedir ama bu sezon ben de dizilere geri döndüm.

Gerçi yerli dizileri hala izleyemiyorum, çok uzun ve sıkıcı geliyorlar amaa bi sürü güzel Amerikan dizisi var. O kadar çok yeni dizi başlamış ki bu sezonda: Ringer, New Girl, Up All Night, Charlie's Angels, American Horror History, 2 Broke Girls, Terra Nova, Suburgatory ve daha birkaç dizi daha.

Öncelikle benim aralarında 3 beğendiğim var: New Girl, Suburgatory ve 2 Broke Girls.


New Girl'de başrolde Zooey Deschanel var, yapımcılığını da o yapıyormuş zaten. Konu ise şu: aldatıldığını öğrenen kız, evden çıkar ve yeni ev aramaya başlar kendine ve böylece tanımadığı üç erkekle birlikte aynı evde kalmaya başlar ve olaylar gelişir. Oldukça komik falan diyemeyeceğim ama yeni başlayan diziler arasında en eğlencelisi bu, hem de Zooey Deschanel oynuyor, ki bu da diziyi izlemek için bir artı.


Suburgatory'de de kızının çekmecesinde prezervatif bulan baba, deliye döner ve onu NY'ın hızlı hayatından korumak için banliyölere taşınır. Orada bu hayata alışkın olmayan baba ve kızın "yaşam mücadelesi". Biraz abartı ile ilerliyor dizi ama komedisini de oraya yaslıyor zaten. Konu klasik "okula gelen yeni kız" gibi başlasa ve klişe gelse de eğlendiriyor dizi, şans verilebilir.


2 Broke Girls'de ise milyon dolarlık bir şirketin varisi kız, babası iflas ettikten sonra kendine iş bulmak için eskiden hiç uğramadığı mahallelerden birindeki bir kafede garsonluk yapmaya başlar ve oradaki diğer aksi garson kızla aynı eve çıkıp, kendilerini kurtaracak Cupcake işleri için para biriktirmeye başlarlar ve o sırada her bölüm olan komik olaylar gibi gibi. Yapımcısı Sex and the City'nin yapımcıları ama dizi o kadar komik değil. Espriler biraz zorlama ve esprinin geldiğini 2 km öteden görüyorsunuz, kafa dağıtmak ve boş boş izlemek için ideal ama.


Ringer'ı da izlemesem de trailerlarına göre baya iyi duruyor. Konu klişe yine: Birbirinden farklı hayatlara sahip ikiz kardeşler var, bunlardan bir tanesi ölüyor ve öteki bunun yerine geçiyor ama aslında sözde ölen kardeş baya bi işlere girmiş önceden ve bunun yerine geçen kendini olayların içinde buluyor falan. İlginç ve suspense dolu bir diziye benziyor, biraz Melekler Adası tınısı da var gerçi. Bu arada en önemli nokta: ikiz kardeşleri Sarah Michelle Gellar oynuyor, hayranlarına müjde yani.

Ötekilere de biraz bakmışlığım var ama süper bir şey yok cidden; Terra Nova biraz Lost tadında, işte gelecekte tarih öncesi çağlara dönülüp bir koloni kurulmuş da vs vs ama Lost'un tırnağı değil tabii. Up All Night'ta ise Christina Applegate'i evli, mutlu, çocuklu olarak görüyoruz ama beni sıktı, yine de sit-com severlere gidebilir.
Bu kadar dizi arasında benim aklımdaki soru ise; niye artık bir Friends, bir Seinfeld, Sex and the City, yok Frasier vs. gibi bir sitcom gelmiyor? Artık öyle diziler çok "2000'ler" mi kaldı?

27 Eylül 2011 Salı

Markafoni'den yaratıcı TV Reklamı

Markafoni'nin TV'lerde dönmeye başlayan reklamını gördünüz mü? Esprili ve şehirli bir reklam olmuş, bence hedef kitleye de hitap ediyor. Bu arada Markafoni'nin bu kadar büyüyüp de TV reklamları çekmesi hem de Eda Taşpınar ve Hale Caneroğlu'nun reklamda oynaması baya bomba bir gelişme, birkaç yıl içinden neredeen nereye. Ayrıca fırsat sitesi sektörünün ne kadar büyüdüğünü de bir kez daha gösteriyor.

12 Eylül 2011 Pazartesi

Aklıma takılanlar

Bu yaz hem Ayşe Özyılmazel'in hem Demet Akalın'ın hem de Bülent Ersoy'un "Sabıkalı" adlı şarkıları çıktı. Tamam Bülent Ersoy'unki "Aşktan Sabıkalı" ama olsun, aynı yaz içinde üç tane "Sabıkalı" adlı şarkının çıkması garip değil mi? Sonuçta, "Sabıkalı" ne tipik bir şarkı içinde geçen bir söz ne de tipik bir şarkı adı. Şarkı adı lotosunda "Sabıkalı" çıkmış anlaşılan.


Ozan Doğulu ve Yalın'ın Daha adlı şarkısının klibinde, şarkının "mahalle delikanlıları da destekte" kısmındaki mahalle delikanlılarına bakar mısınız ya, maşallah tam "mahalle delikanlısı" tipindeler.

tipik mahallemizin delikanlısı

7 Eylül 2011 Çarşamba

Beğendim!

Trendhunter'da gördüğüm bu Vogue Portekiz'in Eylül sayısındaki photoshoot'u ve fotoğrafları çok beğendim, paylaşmak istedim. :)






Fotoğraflar cidden hoşuma gitti, çok başarılı bence. Fotoğrafçı Luis Montero'ymuş, manken de Litvanyalı Auguste Abeliunaite imiş ve henüz sadece 17 yaşındaymış!

Maslak çalışanlarına güzel haber: Carlotta


Doors grubu yeni bir zincir yaratıyor sanırım: Carlotta! Fiyat olarak Kitchenette'ten daha ucuz ama kalite yine Doors grubu kalitesi. Daha çok iş dünyasına yönelik düşünmüşler herhalde o yüzden Maslak'ta açmışlar ilk şubeyi. Zaten şimdiden öğle aralarında iş adamları-kadınları içeriyi dolduruyor :)

Fiyatlar da cidden uygun:  Fırınlanmış brokoli 5.50/9.75 TL, Şangay salata 5.50/9.75 TL, Annemin buğday salatası 7.50/12 TL, Carlotta tavuk pita 12 TL, Sebze&humus dürüm 9 TL, Carlotta muffin 5,50 TL. 
Kahveler de İlly'denmiş! Yemeklerin çoğu çok lezzetli, şahsen buğday salatasını başarılı buldum, tavsiye ederim. Dekorasyon da rahat ve sevimli.

Buğday Salatası

Eğer Maslak'ta bir plazada çalışıyorsanız veya yolunuz Maslak'a düşerse kesin Carlotta'ya uğrayın. ;)


Kahveler illy'den

Çok ilginç reçeller var bu arada: Sakızlı elma, Bodrum mandalinası vs. gibi, satın alabiliyorsunuz.

Mekan self servis; istediğinizi söyleyip kasada ödeme yapıyorsunuz.

5 Eylül 2011 Pazartesi

Bu t-shirtler çok güzel!

threadless.com diye bir site buldum, muhteşem t-shirtler var bu sitede! Kesin girin bakın, hem çok esprili, hem çok sevimli, hem de çok güzel t-shirtler var, bayıldım çoğuna. Sitede fotoğraflarda da hep farklı farklı kişilerin kullanılması ve bazen fotoların bir temayla çekilmesi de hoşuma gitti. Hem de Türkiye'ye de shipping yapıyorlamış.

Cookie loves Milk

Mehsimist

Nothing ryhms with orange!

Optimistic or Pessimistic?

Runnin' rhino

"Suit up" yerine Suit Down!

Vitamins!


Sadece esprili değil, böyle hoş tshirtler de var.

"Eggs, Milk, ...?"

Mammoths were hippies!