Hatırlarsanız birkaç ay önce "Türkiye'ye konser için yabancı ünlü akını" şeklinde bir yazı yazmıştım. Sonradan açıklanan konserlerle o yazı o kadar kısıtlı kaldı ki, resmen tekrardan bu yazıyı yazma zorunluluğunda hissettim kendimi.
İstanbul için 2013 yazı tam anlamıyla bir konser yazı olarak akıllarda kalacak bence. En başta Vodafone İstanbul Calling sağolsun, Rock'n Coke falan derken; ne konser vermeyen yabancı şarkıcı/grup kalacak ne de konser olmayan gün kalacak.
Rock'n Coke 2013'ün programı henüz açıklanmamış olsa da Vodafone İstanbul Calling'in programı gerçekten göz kamaştırıyor. Rihanna konseriyle başlayacak İstanbul Calling'in; Iron Maiden, Tiesto, Anthrax, Ke$ha, Sigur Ros, The Prodigy, The National, Placebo, Zaz, 30 Seconds to Mars, The Maccabees, Snoop Dogg vs vs diye uzayan kocaman bir listesi var! Daha detaylı şuradan bakabilirsiniz: http://www.istanbulcalling.com
4 Mayıs 2013 Cumartesi
İstanbul için 2013 yazı = konser yazı
Etiketler:
30 Seconds to Mars,
Festival,
Iron Maiden,
İstanbul Calling,
Kesha,
Konser,
Placebo,
Prodigy,
Rihanna,
Rock'n Coke,
Roger Waters,
Sigur Ros,
Şehir Yaşamı,
Tiesto
Üniversite festivalleri sezonu başlıyor!
Eveet Mayıs ayı geldi ve üniversite bahar şenlikleri yakında başlıyor! Üniversiteli gençlik için İstanbul'daki göze çarpan festivallerini derledim :)
SuŞenlik, Offtown Festival adını almış, çıkan isim ise sahnesi eğlenceli olsa da adını duyunca bende bir heyecan yaratmayan Athena. Athena için Sabancı Üniversitesi'ne kadar ancak Sabancı Üniversiteliler gider. 24-25 Mayıs'ta.
Maltepe Üniversitesi programıyla bayağı iddialı duruyor: 23 Mayıs Duman, 24 Mayıs Ajda Pekkan, 25 Mayıs Tarkan. Duman 50-65 TL, Ajda Pekkan, 65-90 TL, Tarkan 90 TL. Program güzel olmuş ama taa Maltepe Üniversitesi'ne gitmek diye bi sorun var. Ayrıca fiyatlar bi üni etkinliği için fazla mı ne?
Kültür Üniversitesi'nde 8-9-10 Mayıs'ta sırasıyla; Serdar Ortaç, Murat Dalkılıç ve Demet Akalın çıkıyormuş. Şahsi fikrim: ancak üçü aynı gün olsa gidilir..
Genelde en iyi programı çıkaran Yeditepe Üniversitesi'nde ise bu yıl 7 Mayıs'ta Melis Danişmend, 9 Mayıs'ta Şebnem Ferah, 10 Mayıs'ta Teoman, Yalın ve Sıla olacakmış. Geçtiğimiz yıllarda Duman-Ajda Pekkan-Serdar Ortaç, Sertab Erener-Demet Akalın-Kenan Doğulu gibi programlar olduğundan bu yılki bi parça sönük geldi ama anlaşılan Teoman-Yalın-Sıla'yı dinledikten sonra dinleyicilere bi de rakı seansı gerekli olacak.
SuŞenlik, Offtown Festival adını almış, çıkan isim ise sahnesi eğlenceli olsa da adını duyunca bende bir heyecan yaratmayan Athena. Athena için Sabancı Üniversitesi'ne kadar ancak Sabancı Üniversiteliler gider. 24-25 Mayıs'ta.
Maltepe Üniversitesi programıyla bayağı iddialı duruyor: 23 Mayıs Duman, 24 Mayıs Ajda Pekkan, 25 Mayıs Tarkan. Duman 50-65 TL, Ajda Pekkan, 65-90 TL, Tarkan 90 TL. Program güzel olmuş ama taa Maltepe Üniversitesi'ne gitmek diye bi sorun var. Ayrıca fiyatlar bi üni etkinliği için fazla mı ne?
Kültür Üniversitesi'nde 8-9-10 Mayıs'ta sırasıyla; Serdar Ortaç, Murat Dalkılıç ve Demet Akalın çıkıyormuş. Şahsi fikrim: ancak üçü aynı gün olsa gidilir..
Genelde en iyi programı çıkaran Yeditepe Üniversitesi'nde ise bu yıl 7 Mayıs'ta Melis Danişmend, 9 Mayıs'ta Şebnem Ferah, 10 Mayıs'ta Teoman, Yalın ve Sıla olacakmış. Geçtiğimiz yıllarda Duman-Ajda Pekkan-Serdar Ortaç, Sertab Erener-Demet Akalın-Kenan Doğulu gibi programlar olduğundan bu yılki bi parça sönük geldi ama anlaşılan Teoman-Yalın-Sıla'yı dinledikten sonra dinleyicilere bi de rakı seansı gerekli olacak.
Etiketler:
Ajda Pekkan,
Athena,
Bahar Şenliği,
Bengü,
Demet Akalın,
Duman,
Festival,
Gençlik,
Konser,
Murat Dalkılıç,
Ozan Çolakoğlu,
Serdar Ortaç,
Sıla,
Şebnem Ferah,
Tarkan,
Teoman,
Üniversite,
Yalın
1 Mayıs 2013 Çarşamba
Emek Sineması ve diğerleri
Emek Sineması'nın yıkılacak olmasını cidden üzülüyorum! Sadece Emek de değil, o görkemli devasa Cercle D'Orient binasının yıkılacak olmasına da... Evet yeniden yapılacak falan ama yerine yapılan aynı şey mi olacak ki? Bakınız bitişiğindeki Demirören AVM adlı ucube de sözde yeniden yapıldı ama dış cephesinin hafif "andırması" haricinde eski haline nesi benziyor ki? Ayrıca bir binayı korumak/restore etmek adına yıkıp yeniden sıfırdan yapmak kadar saçma bir mantık ben hiçbir yerde duymadım!
Avrupa ülkelerine, şehirlerine gittiğimizde hep öykünürüz o şehirlere "ne de güzel korumuşlar", "ay her yer tarihi ne hoş", "keşke bizde de şehirler böyle olsa" falan diye. Oysa bizim şehirlerimizin, hele İstanbul'un, Avrupa'daki hiçbir şehirden aşağı kalır yanı yokken hatta zaman zaman fazlaları bile varken; İstanbul'da ve diğer şehirlerimizde bu kültürel zenginliği koruyamamış olmak ve hala daha koruyamamak çok üzücü.
Mesela Paris'e gittiğimizde bir kafeyi gösterirler, derler ki işte Balzac bu kafede otururdu, başka bir şehirde yok Hemingway hep burada takılırdı, yok şurada Simone de Beauvoir, yok burada Mozart.. Bizde ise bir avuç kalmış yer de art arda gidiyor.
Serkldoryan (Cercle D'Orient) Binası yenilenmek yerine komşusu gibi orijinalliğini ve tarihi özelliğini kaybetmek üzere son günlerini sayıyor. (foto kaynak: mimarizm.com) |
Avrupa ülkelerine, şehirlerine gittiğimizde hep öykünürüz o şehirlere "ne de güzel korumuşlar", "ay her yer tarihi ne hoş", "keşke bizde de şehirler böyle olsa" falan diye. Oysa bizim şehirlerimizin, hele İstanbul'un, Avrupa'daki hiçbir şehirden aşağı kalır yanı yokken hatta zaman zaman fazlaları bile varken; İstanbul'da ve diğer şehirlerimizde bu kültürel zenginliği koruyamamış olmak ve hala daha koruyamamak çok üzücü.
Mesela Paris'e gittiğimizde bir kafeyi gösterirler, derler ki işte Balzac bu kafede otururdu, başka bir şehirde yok Hemingway hep burada takılırdı, yok şurada Simone de Beauvoir, yok burada Mozart.. Bizde ise bir avuç kalmış yer de art arda gidiyor.
Etiketler:
Beyoğlu,
Cercle D'Orient,
Emek Sineması,
Gezi Parkı,
İstanbul,
Kentsel Dönüşüm,
Kültür-Sanat,
Maksim Gazinosu,
Taksim,
Tarih
29 Nisan 2013 Pazartesi
Bir spring break çılgınlığı: Magic Break
Blogum bir süredir sessizdi çünküü geçtiğimiz hafta Antalya'ya giderek tatil sezonunu erkenden açtım. Bi gece yağmur yağsa da onun dışında oralarda havalar da çoktan ısınmış bu arada, yaz moduna girmiş valla güzel bi ara oldu.
Peki nerede miydim? Magic Break'tee!
"Magic Break" ne mi diye soracak olursanız? Boğaziçi'nden bir grup arkadaşın anladığım kadarıyla böyle bir bahar tatili olayının olmamasından yola çıkarak oluşturdukları bahar tatili organizasyonu konsepti. Fakat olay almış başını yürümüş, artık baya profesyonel bir şekilde kendi Gezimakinesi organizasyonları altında farklı farklı eventler yapıyorlar. Magic Break de bu eventlerden spring break için olanı.
Öncelikle Gezimakinesi ekibi bu işte oldukça profesyonelleşmiş, organizasyon herhangi bir aksama olmadan tıkır tıkır yürüdü -ya da olduysa bile katılımcıları etkilemedi. İki bin kişilik böyle bir organizasyonu yürütmek kolay olmasa gerek.
Ayrıca her yerde bulabileceğiniz klasik üniversite tatil etkinliklerinden farklı olarak, Gezimakinesi Magic Break'i bir tür "müzik festivali"ne dönüştürmüş. En çok da bu farkını sevdim.
Peki nerede miydim? Magic Break'tee!
Happy Hour'lardan biri köpük partisiydi |
Öncelikle Gezimakinesi ekibi bu işte oldukça profesyonelleşmiş, organizasyon herhangi bir aksama olmadan tıkır tıkır yürüdü -ya da olduysa bile katılımcıları etkilemedi. İki bin kişilik böyle bir organizasyonu yürütmek kolay olmasa gerek.
Ayrıca her yerde bulabileceğiniz klasik üniversite tatil etkinliklerinden farklı olarak, Gezimakinesi Magic Break'i bir tür "müzik festivali"ne dönüştürmüş. En çok da bu farkını sevdim.
Etiketler:
Atilla Özdal,
Deniz Koyu,
Eğlence,
Gezimakinesi,
Magic Break,
Müzik,
Parti,
R3HAB,
Selami Bilgiç,
Spring Break,
Suntopia Pegasos World,
Tatil,
Üniversite
17 Nisan 2013 Çarşamba
Friends geri mi dönüyor?
? |
Ben dizinin 2002-2003'den falan beri fanatik takipçisiydim o yüzden dizi bittiği sırada neler olup bittiğini de takipteydim ve de ne yazık ki şu an bunu okuyan Friendskolikleri üzmek istemem ama bu diziyle ilgili her yıl illa ki bir 'geri dönüyorlaar' haberi çıkar. İlki hatta 2005'te çıkmıştı, henüz daha hiçbir oyuncu başka bir projede tutunamamışken. Sonra zaten "Joey" dizisi geldi, acaba karakterlerden biri orada gözükecek mi rumor'ları oldu ama o da olmadı, sonra yine Şükran Günü reunionları, Noel reunionları iddiaları derken dizinin bitişinin onuncu yıldönümüne geldiiik.
16 Nisan 2013 Salı
Karaköy'den haberlere devam!
Malum şu anda Karaköy, İstanbul'un en hızlı gelişen ve değişen bölgesi. Her hafta yeni bir haber duymadan geçmiyor! Dün de Hürriyet'te yılan hikayesine dönen Galataport Kruvaziyer Liman projesi ile ilgili yeni gelişmeler veee Karaköy'e 26 otel inşaatı ile ilgili bir haber vardı. Evet; yanlış okumadınız, ben de yanlış yazmadım, tam 26 adet yeni otel! Oldukça şaşırtıcı değil mi?
Haberden anladığım kadarıyla tarihi dokuyla uyum içinde olacak oteller göreceğiz çünkü genellikle işadamlarının, grupların aldığı hanlar otele dönüştürülecekmiş. Mesela; tarihi Türk Bank binasını Torunlar GYO, tarihi Veli Alemdar Han'ı Alkoçlar otel yapacaklarmış. Ayrıca Yılmaz Ulusoy da aldığı iki tarihi binayı ve Süha Fazlı da tam dört işhanını otele dönüştürüyormuş. Bu civarlarda hanları olan eski İstanbullu aileler bi on yıl önce bu günleri tahmin edemezlerdi herhalde!
26 yeni otel aslında güzel bir gelişme; hem bu civardaki köhne tarihi binalar ve hanlar yenilenmiş olacak hem de bu bölge zaten kafeler, galerilerle dolup taşarken şehrin hip kalabalığına şehri keşfetmeye gelmiş turistler de katılacak. Ayrıca kruvaziyer limanının da yenilenmesiyle daha çok cruise gemisinin gelecek olacağını düşünürsek Karaköy, Galata ve civarlarının önümüzdeki yıllarda çok daha cıvıl cıvıl bir hale kapılacağını öngörebiliriz.
Haber ile ilgili olumsuz yan ise;
Haberden anladığım kadarıyla tarihi dokuyla uyum içinde olacak oteller göreceğiz çünkü genellikle işadamlarının, grupların aldığı hanlar otele dönüştürülecekmiş. Mesela; tarihi Türk Bank binasını Torunlar GYO, tarihi Veli Alemdar Han'ı Alkoçlar otel yapacaklarmış. Ayrıca Yılmaz Ulusoy da aldığı iki tarihi binayı ve Süha Fazlı da tam dört işhanını otele dönüştürüyormuş. Bu civarlarda hanları olan eski İstanbullu aileler bi on yıl önce bu günleri tahmin edemezlerdi herhalde!
26 yeni otel aslında güzel bir gelişme; hem bu civardaki köhne tarihi binalar ve hanlar yenilenmiş olacak hem de bu bölge zaten kafeler, galerilerle dolup taşarken şehrin hip kalabalığına şehri keşfetmeye gelmiş turistler de katılacak. Ayrıca kruvaziyer limanının da yenilenmesiyle daha çok cruise gemisinin gelecek olacağını düşünürsek Karaköy, Galata ve civarlarının önümüzdeki yıllarda çok daha cıvıl cıvıl bir hale kapılacağını öngörebiliriz.
Haber ile ilgili olumsuz yan ise;
Etiketler:
Arda Türkmen,
Basın,
Forneria,
Guardian,
Haze Hotel,
Karaköy,
Komodor,
Muhit,
Oteller,
yenilikler
15 Nisan 2013 Pazartesi
Sinan Bieber vs Justin Akçıl
Sinan Akçıl'ın bir süredir twitter üzerinden Belieber'lara sardığını fark etmiştim. Herhalde Justin Bieber'ın hayran kitlesi Belieber'ların twitter'da ne kadar etkin olduklarını fark edip kendi hayran kitlesini güçlendirmek için onlara yanaşmaya çalışıyor diye düşünmüştüm. Eh Türk Belieber'ların sayısını düşünecek olursak popülarite kazanmak isteyen bir şarkıcı için yanlış bir strateji değil.
Fakaat son bir ayda işler değişti, Sinan Akçıl kendini gerçekten Justin Bieber zannetmeye başladı! Önce Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konsere Justin Bieber gibi kasketler, atletler giyerek çıktı. Sonra da gazetelere, "Bana Sinan Bieber değil ona Justin Akçıl" desinler gibi saçma açıklamalar yapmaya başladı. Hatta Türkiye Müzik Ödülleri'nde kırmızı halıda da bu açıklamasını tekrarladı, ki zaten yine Justin Bieber'vari giyinmişti o gece de.
11 Nisan 2013 Perşembe
GQ Bar'ı deneyelim bakalım!
Eğer benim yazımda veya gazetelerde okumadıysanız bile eğer yolunuz Nispetiye Caddesi'nden geçmişse kesin görmüşsünüzdür; aylardır Etiler'deki Fridays'in yerinde devam eden hummalı çalışma yerini geçtiğimiz ay GQ Bar'a bıraktı. Ben de o zamandan beri gidip bir görmek istiyordum, bi arkadaşımın doğumgünü kutlaması sayesinde deneyimlemiş oldum.
Öncelikle insanın ilk dikkatini çeken içerisinin dekorasyonunun başarısı! Kesinlikle oluşturulmak istenen elegant ambiyans başarıyla oluşturulmuş. İnsan içeriye girince kesinlikle etkileniyor. Dekorasyondan, menüye, çalışanların ilgisin ve yemeklerin lezzetine kadar her şey kusursuz. Doğuş Grubu'nun 5 milyon dolarlık yatırımı boşa gitmemiş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)