Bodrum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bodrum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2012 Pazartesi

Yazın ardından

Koca bir yaz geçti bitti, kısa kısa yazdıklarıma-yazamadıklarıma değineyim, yazı flashbackleyip kapatalım :)

Bu yaz yine son yılların trendi Bodrum-Çeşme çekişmesi yaşandı, Çeşme artık iyice arayı açtı "yeni Bodrum" olma yoluna girdi. Bodrum ise bu yaz daha tenhaydı, hareketlilik ise Türkbükü yerine Yalıkavak'taydı.

Tektekçi Çeşme, bu yılın Çeşme "check-in"lerinin olmazsa olmazıydı.

İstanbul'da bu yaz Tektekçi iyice patladı; kendi yerinin karşısını da alıp Tektekçi yaptılar, hatta artık kalabalık o alana sığmaz taşar oldu, herkesler öğrendi, hatta Bebek'te ikinci yer bile açılacakmış.

Bu yaz üniversite gençliği arasında KafePi'nin Curcuna'sı patladı hatta patlamanın da ötesinde bir hal aldı; herkes oraya gitti, herkes kaç yıldır görmediği ilkokul arkadaşlarına kadar herkesi orada gördü. O kadar ki insanlar daha Haziran sonu açılmış mekandan bayma noktasına bile geldiler.


Onun dışında 11:11'in yerine açılan Rehab (eski yazımdakinin aksine) baya bi tuttu, Asmalı masa yasağı sonrası eski tadını yeni yeni yakalamaya başladı, Kaf:f'ın yerine gelen Limoncello yazın "fos"u çıktı, kimseler gitmedi.

2 Ağustos 2011 Salı

Bodrum Bodrum - 2011 gözlemleri

Alaçatı ve Çeşme fena yükselişte olursa olsun Bodrum hala Bodrumluğunu koruyor, ama yine de bu yaz normale göre biraz daha tenha olduğunu da ne yazık ki belirtmek zorundayım. Öyle eskisi gibi Çarşı'nın içinde yürümekte falan zorlanmıyorsunuz.

Valla Bodrum aynı Bodrum, pek değişen bir şey yok. Fakat yeni in bir yer var! Hayır Türkbükü'nde değil, Bodrum'un içinde!
Marina tarafına doğru Barbeast diye bir yer açılmış, muhteşem. Marina'ya doğru giderken hemen sağda kalıyor, Caffe Piu'nun yanında girişi. Böyle arka tarafta, bahçe/avlu gibi bir yerde bulunuyor. Ortamı, ambiyansı, müzikleri, içkileri her şeyi çok hoş. İçerisi çok Akdenizli veya Ege veya Bodrum, siz nasıl adlandırırsanız; ama güzel. Tabii fiyatlar genele göre bir tık daha yüksek; mesela mojito 30 civarı, biralar 15 TL. Haftanın birkaç günü de Bora Uzer çıkıyor. Tatil planlarınızda Bodrum varsa bence Barbeast'i değerlendirin derim ben ;)

Barbeast

Barbeast

Bunun dışında bir de söylemem gerekiyor ki Marina'nın oradaki Cookshop, patlıyor! Sünger Pizza 2 olmuş sanki, tüm masalar tıklım tıklım; hatta önünde kuyruklar oluşuyor!
Ben şahsen İstanbul'da gidebileceğim bir yere Bodrum'da da gitmeyi tercih etmesem de, bulunduğu tarihi binanın ambiyansı, güzel müzikler ve Cookshop'ın her zamanki güzel yemekleriyle insanların neden tercih ettiğini yadırgamıyorum da.

Cookshop Bodrum

Son olarak da Bodrum'da o camiiye inen cadde üzerinde, otogara doğru bir yerlerde sağda şu an adını anımsayamadığım, "X kahvesi" şeklinde bir yer var. Bodrum'da kahve içebilecek manzarası olan, deniz yanında vs. daha iyi onlarca yer varken tercih etmeyebilirsiniz ama sevimli bir yer. Türk kahvesini oldukça şık bir fincanda, yanında suyu, lokumu ve bir minik çanak badem şekeriyle getiriyorlar. Bir şekilde canınız kahve isterse uğrayabilirsiniz. ;)


Bu arada 3 tane genel gözlemim var Bodrum'da gördüklerimden yola çıkarak, bunları paylaşayım:
  1. Neredeyse tüm kadınların ayağında Birkenstock var. Evet, Türk kadınımız Birkenstock'ları keşfetmiş ve acımasızca sömürmekte.
  2.  Felaket bir iPad trendi var. Geçen yaz plajda 2-3 kişinin elinde görmüştüm iPad ama bu yaz, şöyle söyleyeyim: her 4 Türk aileden en az biri elinde iPad ya bi şeyler okuyor ya oyun oynuyor ya müzik dinliyordu.
  3. Sonuncu da çocuk bakıcılarıyla alakalı. Eskiden Doğu Avrupalı çocuk bakıcıları çok yaygındı ya, şimdi de bu Endonezyalı çocuk bakıcısı olarak değişmiş sanırım. Kaldığımız yerde 3 tane Endonezyalı bakıcı gördüm. Bu da çocuk bakıcıları sektöründe(?) onların daha revaçta olduğunu gösteriyor anlaşılan.
Yaa, tatildeydim ama her alana dair gözlem kaçmıyor benden. :P

10 Temmuz 2011 Pazar

İstanbul Bodrum'a taşındı!


Normalde olması gerektiği gibi 80’lere falan kadar İstanbulluların yazlık yerleri (yani sayfiyeleri) yine İstanbul civarındaymış. Yok işte; Adalar, Göztepe-Suadiye hattı, Kumburgaz, Tuzla, sonradan Silivri, Şile falan. Ama artık Bodrum var! Zira gitgide Bodrum, bir holiday spot’tan ziyade tam anlamıyla İstanbul sayfiyesi oldu. Bir bakın etrafınıza, herkes “İstanbul bomboş kaldı.” falan diyor ya çünkü o “herkes” Bodrum’da! Aslında bu yeni bir durum değil tabii ama bu yaz İstanbul mekanları da Bodrum’a akmış durumda. Piyasa olsun, Levendiz Meyhanesi, Suda Kebap olsun hepsi Bodrum’da şube açmış durumda. Malum Cookshop, Casita gibi İstanbul’da bulabileceğimiz başka yerler de zaten çoktandır var. 
Tamam, orada 1-2 ay kalanlar için belki “özlem giderme” açısından tamam ama ben 1-2 haftalığına oraya gidenlerin de bu mekanlara akın etmesini anlayabilmiş değilim. Tatil demek farklı şeyler denemek de demek aynı zamanda, Ege’de kebap değil balık-meze yemek!

Yazının özeti: Bodrum’a bu sezon Piyasa, Levendiz Meyhanesi, Suda Kebap şube açtı.