Cookshop etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cookshop etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ağustos 2011 Salı

Bodrum Bodrum - 2011 gözlemleri

Alaçatı ve Çeşme fena yükselişte olursa olsun Bodrum hala Bodrumluğunu koruyor, ama yine de bu yaz normale göre biraz daha tenha olduğunu da ne yazık ki belirtmek zorundayım. Öyle eskisi gibi Çarşı'nın içinde yürümekte falan zorlanmıyorsunuz.

Valla Bodrum aynı Bodrum, pek değişen bir şey yok. Fakat yeni in bir yer var! Hayır Türkbükü'nde değil, Bodrum'un içinde!
Marina tarafına doğru Barbeast diye bir yer açılmış, muhteşem. Marina'ya doğru giderken hemen sağda kalıyor, Caffe Piu'nun yanında girişi. Böyle arka tarafta, bahçe/avlu gibi bir yerde bulunuyor. Ortamı, ambiyansı, müzikleri, içkileri her şeyi çok hoş. İçerisi çok Akdenizli veya Ege veya Bodrum, siz nasıl adlandırırsanız; ama güzel. Tabii fiyatlar genele göre bir tık daha yüksek; mesela mojito 30 civarı, biralar 15 TL. Haftanın birkaç günü de Bora Uzer çıkıyor. Tatil planlarınızda Bodrum varsa bence Barbeast'i değerlendirin derim ben ;)

Barbeast

Barbeast

Bunun dışında bir de söylemem gerekiyor ki Marina'nın oradaki Cookshop, patlıyor! Sünger Pizza 2 olmuş sanki, tüm masalar tıklım tıklım; hatta önünde kuyruklar oluşuyor!
Ben şahsen İstanbul'da gidebileceğim bir yere Bodrum'da da gitmeyi tercih etmesem de, bulunduğu tarihi binanın ambiyansı, güzel müzikler ve Cookshop'ın her zamanki güzel yemekleriyle insanların neden tercih ettiğini yadırgamıyorum da.

Cookshop Bodrum

Son olarak da Bodrum'da o camiiye inen cadde üzerinde, otogara doğru bir yerlerde sağda şu an adını anımsayamadığım, "X kahvesi" şeklinde bir yer var. Bodrum'da kahve içebilecek manzarası olan, deniz yanında vs. daha iyi onlarca yer varken tercih etmeyebilirsiniz ama sevimli bir yer. Türk kahvesini oldukça şık bir fincanda, yanında suyu, lokumu ve bir minik çanak badem şekeriyle getiriyorlar. Bir şekilde canınız kahve isterse uğrayabilirsiniz. ;)


Bu arada 3 tane genel gözlemim var Bodrum'da gördüklerimden yola çıkarak, bunları paylaşayım:
  1. Neredeyse tüm kadınların ayağında Birkenstock var. Evet, Türk kadınımız Birkenstock'ları keşfetmiş ve acımasızca sömürmekte.
  2.  Felaket bir iPad trendi var. Geçen yaz plajda 2-3 kişinin elinde görmüştüm iPad ama bu yaz, şöyle söyleyeyim: her 4 Türk aileden en az biri elinde iPad ya bi şeyler okuyor ya oyun oynuyor ya müzik dinliyordu.
  3. Sonuncu da çocuk bakıcılarıyla alakalı. Eskiden Doğu Avrupalı çocuk bakıcıları çok yaygındı ya, şimdi de bu Endonezyalı çocuk bakıcısı olarak değişmiş sanırım. Kaldığımız yerde 3 tane Endonezyalı bakıcı gördüm. Bu da çocuk bakıcıları sektöründe(?) onların daha revaçta olduğunu gösteriyor anlaşılan.
Yaa, tatildeydim ama her alana dair gözlem kaçmıyor benden. :P

27 Ocak 2011 Perşembe

Mmm Magnolia... Geç kalmış bir Cookshop deneyimi

Dün, açılalı uzun bir süre olmuş olsa da (meselaa 3 yıl falan!) ilk defa Cookshop'a gittim ve bayıldım! Ne yazık ki yanımda fotoğraf makinem yoktu ve cep telefonumun patlak flaşıyla görgüsüzce fotolar çekmek istemediğimden dolayı size fotolarla destek sunamayacağım ama buradan ders çıkardım ki foto makinemi bundan böyle yanımdan ayırmamalıyım! :)


Öncelikle bir yerin dekoru, masasından sandalyesine benim için çok önemlidir ve Cookshop (City's şubesine gittim) bu konuda sınıfı geçiyor. City'sdeki şubesi en alt katın ortasında bulunduğu için duvar gibi bir şey söz konusu değil ama elde olanla çok güzel bir atmosfer yaratmışlar, ben ki alışveriş merkezlerini sevmem, hiç kendimi AVM içindeymiş gibi hissetmedim.


Gelelim yemeklere... Karnım açtı ve ana yemeklerden chili soslu tavuk sipariş ettim, birlikte gittiğim iki arkadaşım da "sevimli kuşlar" adlı başlangıcı paylaşmaya karar verdiler. Çok gecikmeden siparişlerimiz geldi. Chili soslu tavuk, 3 adet tavuk bonfileden oluşuyordu, tatlı chili sosu üzerine dökmüşlerdi tavukların ve yanında da çok lezzetli bir patates püresi ile kıtır hamur ile oluşturulmuş çanak içerisinde sote sebze vardı. Yemek oldukça lezzetliydi, tavsiye ederim; fiyatı da bu tarz kafelere göre normal sayılacak bir seviyede; 18 tl idi. Arkadaşlarımın aldığı "sevimli kuşlar" ise kızarmış tavuk parçaları, tavuk kanat, soğan halkaları ve patates kızartmasından oluşuyordu ve yanında da benim yemeğimdeki sos olan tatlı chili ve rokforlu bir sos vardı. Açıkçası başlangıç sunum olarak sıradandı, lezzeti de aynı şekildeydi (gerçi kızarmış tavuk, soğan, patatesin ne kadar farklı bir tadı olabilir :)). Rokfor sos konusunda ise karara varamadık, sanırım rokforu ancak pizza malzemesi olarak seviyorum.

Sıra tatlıya geldi ve meşhur magnolia'yı tatmaya tabii!! :) Ben karışık magnolia, arkadaşım çikolatalı magnolia, öteki arkadaşım ise ganaj sipariş ettik. Magnolialar geldi (bu arada garsonlar ingilizce magnolia, "magnolya" olarak okunmasa da öyle telaffuz etmekte ısrarcıydılar, anlamadım), ben iyi ki karışık söylemişim dedim. Çikolatalı güzel ama bir süre sonra bayabiliyor, biraz ağır gelebiliyor; çilekli ve muzlu ise mükemmel! Bu malzemeler, pasta kreması gibi pudingsi bir şeyle karıştırılmış ve üzerine de eti cici bebe ufalanmış; oldukça basit geliyor kulağa değil mi! :)
Bu magnolia pudding aslında New York'taki meşhur Magnolia Bakery'deki "banana pudding" ilham alınarak, bir nevi ona tribute olarak yapılmış. Açıkçası tribute'u böyleyse kendisi nasıldır çok merak ediyorum, NY'a gittiğimde ilk uğrayacağım duraklardan birisi kesinlikle Magnolia Bakery olacak!

Karışık Magnolia Pudding (soldan sağa: çikolatalı, çilekli, muzlu)
Ayrıca gelen ganaj da başarılıydı ama tabii bol çikolata soslu bir tatlı olduğundan bir süre sonra bayıyor; ben zaten şahsen meyveli tatlıları genellikle daha çok severim (tatlılar arasında bir ayrım genelde yapmasam da:))

Tatlıların yanında da arkadaşlarım farklı bir şeyler denemek istediler ve menüdeki alkolsüz kokteyllerden sipariş verdiler. Cookshop kokteyl'i açıkçası beğenmedim; çok sevdiğim ananas, nane ve buzdan oluşuyordu ama nanenin tadı fazla baskın olmuştu ve pek lezzetli gelmedi. Diğer arkadaşımın sipariş verdiği Madam Cinderella adlı kokteyl ise portakal, grenadine ve şu an hatırlamadığım bir meyveden daha oluşuyor ve masaca oldukça beğendik. Fiyatlar da hem bu tarz kafelere kıyasla hem de bulunduğu semtteki diğer yerlere oranla makul seviyedeydi, 3 kişi hem yemek yiyip yanında birer soft içecek içip sonra tatlı eşliğinde kokteyl (ben de bir americano içtim) içip adam başı 34 tl ödedik.

Bu arada benim gibi alışveriş merkezi sevmeyenlere de müjde (çünkü çoğu Cookshop AVM'lerin içinde) Akmerkez Ulus kapısı karşısında Kasım ayında açılan Ulus şubesinden sonra yakında da Bebek'e bir şube açacaklarmış. Sanırım magnolia aşkıyla bir süre oradan çıkmayabilirim! :D