Medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2013 Pazar

Hürriyet'ten haftasonu eki atağı!


Son zamanlarda Hürriyet'in haftasonu eklerindeki değişimi, eğer Hürriyet okuyucusuysanız veya az çok medyada ne oluyor bitiyor takip ediyorsanız kesin fark etmişsinizdir.

Müthiş bir atak içindeler! Eklerine Ekim ayından bu yana öyle isimler transfer ettiler ki, şu anda Hürriyet'in haftasonu eklerinin yanına bile yaklaşabilen gazete yok. Zaten eskiden de bana göre hep bir adım öndeydiler ama şu anda resmen liderliklerini ilan etmiş durumdalar.

Haberdar olmayanlar için bir liste yapayım bakalım:

17 Ekim 2012 Çarşamba

Televizyonlarda talk-show fırtınası

Bu ara dikkatimi çeken başka bir şey de televizyonlarda talk show tarzı sohbet programlarının sayısının bayağı bi artması!

Sayacak olursak: Mesela CNN Turk'te Mesut Yar devam ediyor zaten, Skyturk'te İzzet Çapa kendi programına başladı, Esin Övet Haberturk'te Oben Budak ve Özge Ulusoy'la üçlü olarak devam ediyor aynı zamanda HTV'de de kendi programı var, tv8'de Pelin Çini-Sacit Aslan, Cengiz Semercioğlu, Önder Açıkbaş, cine5'te Cenk Eren ve Yeşim Salkım ayrı ayrı kendi programlarını sunuyor, Star'da Burcu Esmersoy-Tanem Sivar, Beyaz Tv'de Kenan Erçetingöz vs.

Kesin arada atladıklarım vardır. Aynı şekilde belki eskiden de bu kadar çok talk show türevi program vardı, bilemiyorum ama belki eskiden çoğu gözden kaçıyordu, sönük programlar oluyordu fakat bu sezon hepsi çok iyi olmuş bu nedenle insanın dikkatini çekiyor. Şu yukarıda sıraladığım programların büyük bir çoğunluğu kendini her türlü izletiyor. Ben zaten dizilerden ziyade bu tarz programları takip etmeyi sevdiğimden benim için oldukça sevindirici oldu. :)


Birkaç eleştirim de var tabii: 

15 Ekim 2012 Pazartesi

Ivana Sert her yerde!


Bu ara dikkatimi çekti hatta sizin de dikkatinizi çekmiştir kesin zira çekmemesi biraz imkansız: Ivana Sert her yerde! Kısaca son zamanlarda yaptıklarını bir sıralayayım:

- Bugün Ne Giysem'de jüriliğe devam ediyor zaten
- Onun dışında Show TV'nin En Büyük Show adlı yarışmada da sunucu
- "Bizimlesin" diye stil önerileri yaptığı bir kitap çıkardı. (ki sonradan aynı yayınevinden olan bir kitaptan birebir alıntı çıktı ama o ayrı bir hikaye)
- L'Oreal Matrix markasının yüzü oldu. Markanın stil danışmanlığı projesi kapsamında 9 şehirde 12 kuaför gezecek.
- Daha önce Haziran'da da Morphose diye başka bir kozmetik firmasının yüzü oldu.
- Butigo adlı online alışveriş sitesinin de bi ara yüzü oldu.
- Forum Fashion Week kapsamında Trabzon'da falan bulundu.
- Bugün Ne Giysem formatının tanıtımı için ekibi temsilen Cannes'a gitti geçen hafta.
- Bir yandan da butiğine devam ediyor, hatta Atiye Sokak'taki butiğine yakın zamanda cafe de ekleyecekmiş.

12 Ekim 2012 Cuma

Aklıma Takılanlar


Tarkan'ın meşhur "Kuzu Kuzu" klibi
  • Dün  D&R'ın websitesinde dolanırken gözüm en çok satan single'lar listesine takıldı. Bir de baktım Tarkan'dan 20 numarada "Hüp", 15 numarada "Start The Fire", 11 numarada "Kuzu Kuzu" var. Kuzu Kuzu falan yıl 2001'den kalma, yani 11 yıl sonra bile en çok satan single'lar listesinde HALA Tarkan'ın eski single'larının yer alması hem şok edici hem de tam bir başarı örneği! (ki bu aralar artık ne kadar çok single çıkıyor bir de onu düşünün). Tarkan'ın megastar olması boşuna değil, Türkiye'nin en büyük birkaç yıldızından biri; bunu net bir şekilde idrak ettim bir kez daha.
  • Bu aralar dikkatimi çekti, hangi talk show başlıyorsa ilk konuklardan biri illa Bülent Ersoy oluyor; bakınız İzzet Çapa'nın talk show'unun ikinci konuğuydu, Seda Sayan'ın yeni programının ilk konuğu oldu, yazın Ayşe ile Alişan'ın da ilk konuğu idi vs. Getirilmesi zor bir konuktur diye tahmin ederdim Bülent Ersoy'u ama artık programlar "açılış Bülent Ersoy'la yapmadan olmaz" gibi bir motto mu benimsediler anlamadım.

5 Temmuz 2012 Perşembe

Aklıma Takılanlar

  • Zamanında şöyle bir şey yazmışım; Hürriyet'in eklerinde son zamanlarda dikkatimi çekiyor neredeyse tüm röportajlar Hakan Gence imzalı demişim. Gerçekten de bir-iki yıldır Hürriyet'in haftasonu eklerinde hep Hakan Gence imzalı röportajları okuyup durduk ve sonunda kendisi de bu çalışmalarının ödülünü aldı anlaşılan. Ajda Pekkan'la 5 Gün gibi iddialı bir röportajı kapmış. Biliyorsunuzdur bu hafta boyunca gün gün yayınlandı. Ayşe Arman yerine neden Hakan Gence diye şaşırmadım da değil bu arada. Ama röportajı her gün baya ilgiyle okudum ve de beğendim; samimi olmuş ve heyecanı hissediyorsunuz siz de.
  • Tan bana göre popülerliğini gitgide artırıyor, özellikle Serdar Ortaç'la "Benim Gibi Olmayacak" düeti ve de Demet Akalın'a verdiği "Çanta" şarkısının bunda büyük bir payı oldu. Ama anlamadığım bir nokta var o da niye bu kadar tutmamış veya tanınmamış isimlere şarkı dağıtıp duruyor? Bir de üstüne düet yapıyor?!  Tamamen iyi niyetinden mi bu isimlere yardım ediyor yoksa şarkılarına talep yok da 2.sınıf şarkıcılar mı bunları alıyor anlayamıyorum doğrusu.

3 Temmuz 2012 Salı

TV'nin yeni fail ikilisi: Ayşe & Alişan


Ayşe Özyılmazel'le Alişan'ın birlikte yeni programa başlayacaklarını öğrendiğimde, "Tanıtımı gördüm de bu iş tutmaz ben size söyleyeyim. Belllki gece showu olsa tutabilirdi ama o da yaz sezonu devam ederdi o kadar. Bi de sabah programı olacakmış. bu iki isim alakasız geldi, kimya tutmaz gibi." diye tweetlemiştim. Valla keşke üşenmeyip bloga da yazsaymışım, "demiştim size" diye kanıt olurdu.

Dün ilk programlarını izledim, Bülent Ersoy'u konuk alarak baya iyi bir başlangıca imza atmışlar aslında amaa programda eksi yön çok! Öncelikle Ayşe Özyılmazel ve Alişan çok farklı tarzda ve üslupta insanlar, bunları bir araya getirmek ne kadar mantıklı meçhul. İkincisi Ayşe Özyılmazel ekranda çok acemi ve bu iş nasıl yapılır tam bilmiyor bence. Sürekli laf kesiyor! Saçma sapan sorular soruyor vs vs. Samimi bir hava yaratmaya çalışsa da bana üslubu çok zorlama geldi, ayrıca partneri Alişan'a da hiç yer bırakmadı. Valla ben bir ara Bülent Ersoy sinirlenip gidecek mi diye merak etmedim değil ama toleranslı bir günündeydi herhalde.

17 Şubat 2012 Cuma

Aklıma Takılanlar

  • Hürriyet niye hala Ömür Gedik'i gazetede tutuyor anlayamıyorum. Sinema yazarı olarak biliyoruz ama haftasonu Hürriyet Keyif eki dışında sinema yazdığı yok (O da ne kadar düzgün tartışılır). Haftaiçi Kelebek'teki köşesinde de sadece hayvanlar hakkında yazıyor, 4 konu yazıyorsa 3 tanesi hayvanlar, haçiko falan. Tamam, böyle konulara değinmesi çok güzel ama her gün her gün sıkıyor; hem de gazetenin en arka sayfasını işgal ediyor.

    Acaba çok reyting getirisi mi var gazeteye, yazıları çok mu tıklanıyor, nedir olayı çözemedim. En sıkıcı Kelebek yazarı! (ikincisi de Yonca Tokbaş bu arada) (aa çok istediniz: üçüncüsü de Ayşe Aral olabilir, adaylarda)

  • Halil Sezai fırtına gibi esiyor, albümü en çok satanlar listesinde haftalardır ilk 3'te, çıkış şarkısının klibi sadece Youtube'da 10 milyona yakın bir rakama ulaşmış durumda, her yerde o var, herkes onu konuşuyor, tüm radyolar çalıyor falan ama itiraf ediyorum: Ben o kadar da bayılmıyorum! Şarkısını ipod'uma yüklemedim bile, çünkü içimi daraltıyor, özellikle de şarkısının o "ayy ayy" dediği kısımlar. Diğer şarkılarını da sevemedim, olmadı. Bu büyük hype'ı da tam anlayamadım o yüzden.
bu poz bile bayık sanki?

19 Kasım 2011 Cumartesi

Aklıma takılanlar

Yok "yerli J.Lo", "yerli Rihanna", "yerli Ricky Martin" vs. şimdi de "yerli Zac Efron" çıktı. Medyamız birilerini "yerli x" diye tanıtmaktan asla vazgeçemeyecek anlaşılan. Yerli Zac Efron, Best Model'da derece alan Barış Murat Yağcı imiş.


Saba Tümer sizce de gece kuşağına daha çok yakışmıyor muydu? "Saba Tümer'le Bu Gece" programının daha farklı bir havası ve klası yok muydu, hem de sohbet çok daha iyiydi. "Saba Tümer'le Bugün"de aynı etki yok gibi. Hatta programda hafiften Seda Sayan'ın eksikliği kapatılmaya çalışıyormuş gibi bile geliyor.


Tarkan'ın albümü hala en çok satan 10 albüm arasında diye yazmıştım geçen ay ama bugün dikkatimi çekti, Sıla'nın da "Konuşmadığımız Şeyler Var" albümü çıktıktan neredeyse tam bir yıl geçmesine rağmen bugün hala 10. sırada en çok satanlar arasındaydı Hürriyet Cumartesi'deki listede. Bu, özellikle Sıla gibi bu piyasada çok yeni olan bir isim için müthiş bir başarı.


11 Kasım 2011 Cuma

Magazinel durumlar ve yorumlar


Geçen gün Saba Tümer'i izliyordum, daimi kankalar Demet Akalın ve Alişan konuğuydu Saba'nın ve bi ara sohbet Alişan ve Çağla Şikel'in küslüğüne geldi. Meğer bu, BFF ikili küsmüşler, artık görüşmüyor konuşmuyorlarmış.
İşte, Alişan askerden dönünce Çağla Şikel'le birlikte sabah programı yapmak için anlaşmışlar ama onun askerliği uzayınca Çağla Ş., kocası Emre Altuğ ile TRT'de programa başlamış ama Alişan askerden döndükten sonra da devam etmişler de işte öyle olmayacakmış da bir şeyler. Kısaca işsel nedenlerden kara kedi girmiş aralarına. Ee, peki bana ne bu magazinel ayrıntıdan di mi? Ama ben nedense üzüldüm Çağla Şikel ve Alişan'ın küsmelerine. Çünkü bu "piyasada" öyle çok sıkı fıkı, uzun yıllar süren dostluklar hiç görüyor muyuz? Ya da kaçı magazine, basına yansıyor? Pek yok. Ama bana nedense bu ikilinin dostluğu çok gerçek gözüküyordu, umarım barışırlar yeniden.

Bu arada Çağla Şikel ve Emre Altuğ, Aileler Yarışıyor yarışmasının ultra sıkıcı versiyonunu yapıyorlar iki sezondur, TRT reyting alıyor mu bu programdan şaşıyorum, çok yavan sunuyorlar, nerede Demet Akbağ'ın, Beyaz'ın bu yarışmayı sunuşu. Ben televizyoncu olsam Alişan'la Çağla'nın, Alişan askere gitmeden önce Show TV'de birlikte yaptıkları sabah programını bu yarışmaya tercih ederim. Programı izlemiyordum ama televizyon açısından başarılıydı bence, hem de eğlenceli bir TV ikilisiydiler.


Yine Saba Tümer'in programında, Alişan ve Demet Akalın, yeni single'ları "Melekler İmza Topluyor"u da ilk kez söylediler. Valla şarkı Alişan'ın arabesk okuması hariç oldukça güzel, benim hoşuma gitti yani; tam guilty pleasurelarıma uyuyor :D 
Fakat ben Demet Akalın kadar strateji yoksunu bir popstar görmedim. Sanki ne kadar çabuk kendimi tüketebilirim diye uğraşıyormuş gibi duruyor bazen. Ne demek mi istiyorum, bir bakalım:
Bu yılın başında zaten geçen yıl Mayıs'ta çıkardığı albümünü kliplemeye devam ediyordu, hatırlayın Olacak Olacak falan baya büyük patlama yaşamıştı. Sonra Şubat'ta Fettah Can'la single çıkardı, sonra Haziran'da yine yeni bir mini albüm çıkardı, daha yeni üçüncü klibini çekmişken Alişan'la bu single'ı yaptı, Erdem Kınay'ın bu kış çıkacak proje albümünde 2 şarkısı olacakmış, bir de yine Mayıs'ta yeni albümü geliyormuş! Bence hayranları bile yakında bezecek bu kadar yoğun maruz kalmaya. Ya da strateji falan olmadan da yoluna devam edecek. Göreceğiz.


Son olarak da Asuman Krause, Var Mısın Yok Musun'un sunuculuğunu yapmaya başlamış. Kendisini iyice sunuculuğa-yapımcılığa verdi. Aslında her iki albümünden şarkıları da tutmuştu ama anlaşılan bence kendisi pek istekli değilmiş müzik işinde, TV'de tutununca müziğe veda ediverdi.

Biraz magazinel bu kadar ;)

15 Ocak 2011 Cumartesi

Bu ara bunlar dikkatimi çekti

Aslında baya gecikmeli bir yazı oldu ama bu aralar şu üç şey oldukça dikkatimi çekiyor:

Birincisi: fırsat siteleri!

Tanrım, her yerden çıkıyorlar ve her gün sayıları artıyor! İlk markafoni'yi duymuştum, sonra geçen yıl grupfoni geldi, grupanya, şehirfırsatı, beyazkutu, trendyol, kentfırsatı, bufırsatı, şubusu, oşusu derken onlarca oldular ve ben her geçen gün yeni yeni fırsat siteleri ile karşılaşıyorum, YETER!
3 tanesine üyeyim; markafoni, grupfoni ve grupanya ama üyeliğimi iptal etmem yakındır zira her gün onlarca mail birikiyor ve ben sıkılıp hepsini siliyorum okumadan! Ayrıca insanların facebook ve twitter'daki duyuruları da can sıkıcı, bence bu fırsat sitesi furyası bir an önce bitse hoş olur -her ne kadar daha devam edecek gibi duruyorsa da.

İkinci dikkatimi çeken: Etçiler nam-ı diğer steakhouse'lar

Artık her köşe başına bir steakhouse açılıyor farkında mısınız? Etiler'e şimdi Günaydın'ın steakhouse'u açılıyor, onun dışında bugün Hürriyet'te Savaş Özbey yazmış Akmerkez'e yeni bir tane açılmış. Bağdat Caddesi, Bebek, Nişantaşı'nda gördüklerim de cabası! Dükkan Burger ile başlayan kasap, burger ve dolaylı steak çılgınlığı olarak düşünüyorum ama bu furya da ne ara geldi, ne zaman tuttu gözümden kaçmış, demek ki talebi var ama.

Üçüncüsü de: Hakan Gence!

Hürriyet haftasonu eklerinde yazan/röportaj yapan bu isim şu son birkaç aydır aşırı dikkatimi çekiyor. Her hafta Hürriyet Cumartesi ve Pazar eklerinde bir sürü röportaj gerçekleştirmiş oluyor. Bir açın bakın her 2 röportajdan birisi Hakan Gence'nin hatta bazen hepsi bile olabiliyor! Bir de Hürriyet Cumartesi'nin bir sayfasında da Dek-Art diye sayfası var (ki Descartes göndermesi ise çok fena). Bu adam ne ara, ne zaman bu kadar şeye yetişiyor kesinlikle anlamıyorum zira "dergici" (yandan yemiş de olsa) biri olarak deşifre yapmanın ne kadar zahmetli bir iş olduğunu biliyorum, kolay gelsin valla :)