Woody Allen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Woody Allen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ekim 2012 Cuma

Sonbahar keyifleri geldi, İstanbul'da neler yapmalı?

Havalar daha tam belli etmese de sonbahar geldi/geliyor, herkes şehre döndü, buzlu kahvelerden sıcak kahvelere geçiş başladı, İstanbul'da etkinlik takvimi tam gaz; Filmekimi, İstanbul Moda Haftası, Sensation, Tasarım Bienali, konserler, sergiler falan filan. Artık keyifleri yaşama moduna girdi yani İstanbul, buyrun benden birkaç sonbahar tavsiyesi:


Sinemalar! Filmekimi yeni bitti ama vizyona da güzel filmler gelmeye başladı. Mesela Woody Allen'ın yeni filmi "Roma'dan Sevgilerle"  (To Rome With Love) veya Meryl Streep'li "Hope Springs" gibi mırıl mırıl, sevimli, iç ısıtan filmler izleyebilirsiniz mesela.


Veya tiyatro da güzel fikir, hem de Dot'un yeni sezonu başlamışken! Dot'un yeni oyunu Sarı Ay başladı, bu sefer diğer Dot oyunlarına göre daha az vurucu ve daha komedi öğelerinin baskın olduğu söyleniyor bakalım nasıl. Baya merak ediyorum gideceğim bakalım inşallah ama Ekim oyunlarına biletler bitmiş bile! Fakat Kasım takvimi açıklanmış, bence kaçırmayın.

Ayrıca Dot Sezon Kartı da alabilirsiniz. Bu kart ile 2012-2013 sezonundaki 3 oyun için 120 TL'ye bilet alabiliyorsunuz, ayrıca Dot'un kafesi Pop-Up'ta da sezon boyunca %15 indirim sağlıyormuş. (Kart satışı 15 Kasım'a kadarmış)


Sonbahar'da konsere gidin! İstanbul bu yıl konsere tam anlamıyla doydu denebilir. Yaz başından beri neredeyse her hafta dünyaca ünlü isimler konser veriyor ama artık bu sıradan bir hal aldı denebilir. Kasım'da da Jennifer Lopez, Enrique Iglesias gibi isimler var. Hatta belki fark etmişsinizdir JLo için çılgın bir talep var, öyle ki 2.ek konser bile tükendi! Şimdi 14 Kasım'a üçüncü konser tarihini koydular.

1 Kasım 2011 Salı

Paris'e hayran bırakan film: Midnight in Paris


Woody Allen aynısını Vicky Christina Barcelona'da da yapmıştı, filmi izlerken hayran hayran Barselona'nın her bir yanına bakıyordunuz ve film bitiminde Barselona'ya aşık olmuş bir şekilde filmden ayrılıyordunuz.
Ki ben birkaç kez Barselona'ya gitmiş olmama rağmen filmi izledikten sonra resmen başka bir şekilde hayran kalmıştım şehre!

Aynı şey Midnight in Paris'te de başınıza geliyor! Paris alttan alta film boyunca hayran bırakacak şekilde gösteriliyor, diyaloglarla bu hayran kalma olayı da işleniyor. Resmen film boyunca bir yandan Paris güzellemesi yapılıyor!
Film bitti ve ben yine "Paris!" diye kalakaldım. Woody Allen bir şehri nasıl iyi göstereceğini biliyor cidden. Keşke İstanbul'da da geçen bir film çekse!


Film hakkında pek bir şey söylemedim ama film de çok güzel, ben bayıldım. Hikaye ve konu aslında yeni olmayan bir konu ama çok özgün bir şekilde işlenmiş ve filmi merakla izliyorsunuz. Sadece finalini sevemedim filmin çünkü bana çok havada kalmış geldi. Bir de Owen Wilson'ın kitabınının akıbetini merak ettim. :)

Oyunculuk falan zaten süper ama bir özel teşekkür de görüntü yönetmenine gitmeli; filmin renk tonları çok güzeldi. Zaten tamamı da güzel, o yüzden kaçırmadan gidin derim Midnight in Paris'e. ;)

Filmin bir de konuk oyuncusu var hem de: Carla Bruni!